Hikayemiz
Nicaea Editions’ın hikayesi, İznik’in dar sokaklarında, eski atölyelerin sıcaklığında başladı. Bu şehirde, çininin asırlık izleri hâlâ taş duvarlara, insanlara ve hayallere sinmiş durumda. Biz de bu mirasa ve geleneğe kalpten inanan bir avuç insan olarak, her bir İznik çinisini kendi ellerimizle, sabırla ve sevgiyle yeniden hayata döndürmeye karar verdik.
Her koleksiyonumuzda, geçmişin o derin ruhunu ve İznik’in kendine özgü havasını yaşatmaya çalışıyoruz. Burada seri üretim yok, telaş yok; her bir parça, ustalarımızın ellerinden, onların hikâyeleriyle, uykusuz geceleriyle, bazen bir fincan çayın yanında edilen sohbetlerle şekilleniyor. Her çininin üzerinde, zamanın izleri ve doğal çatlaklar var—biliyoruz ki, bu küçük kusurlar eserin gerçekliğinin ve insan dokunuşunun bir işareti.
Nicaea Editions’ta inandığımız bir şey var: Lüks, sayılarda ya da parıltıda değil; anlamda, emekte ve köklerde gizli. Her koleksiyonumuzda sadece bir çini sunmuyoruz; küçük bir İznik hikâyesini, bir anıyı ve yüzlerce yıl öncesinden süzülen bir ruhu paylaşıyoruz.
Bizim için her detay önemli. Kutularımızda, ürünlerimizin doğallığını ve el emeğini anlatan küçük notlar bulacaksınız. Çünkü biliyoruz ki; gerçek güzellik, küçük ayrıntılarda, kusurların içindeki zarafette saklı.
Nicaea Editions ailesine hoş geldiniz. Her çini, bizim ellerimizden sizin hayatınıza ulaşan, yaşanmış bir hikâyedir.